
Anksiyete kişide hoş olmayan duyguların ortaya çıkmasıdır. Diğer bir adıyla kaygı ya da bunalma olarak da karşımıza çıkar. Gün içerisinde, sosyal hayatımızda bazen kaygılanırız. Bu tür durumlarda ortaya koyduğumuz tepkiler olağandır. Çünkü bu duygu bizim kendimizi korumamıza yardım eder. Bir sınava girerken normal düzeyde bir endişe bizim çalışma azmimizin yükselmesine yardım eder. Aynı şekilde iş hayatında da orta düzeyde kaygı bizim performansımızı artırır. Bu nedenle normal düzeyde ortaya çıkan anksiyete bizim kendimizi daha iyi anlamamıza yardım eder. Ancak yoğun şekilde yaşanan anksiyete bozukluğu kişinin yaşam akışını da çok olumsuz şekilde etkiler. Bu tür durumlarda kişi duygu, düşünce ve davranışlarını fark etmez.
Anksiyete Bozukluğu Nedir
Anksiyete bozukluğu bazen fizyolojik olarak ortaya çıkar. Nefes almakta zorluk, çarpıntı, ellerde titreme, ayakta durmada zorluk ya da tireme, nefes alış verişin hızlanması, terleme gibi fizyolojik belirtilerle kendisini gösterir. Aslına bakarsanız kaygı ilk olarak fizyolojik olarak kendisini gösterir. Bize bir şeylerin yolunda gitmediği mesajını verir. Dikkatimizi çekmek ister. Bu nedenle bedenimizin bu tür mesajlarını dikkatli yorumlamalıyız.
Diğer yandan kaygı bazı durumlarda düşünce boyutunda ortaya çıkar. Kötü bir şeylerin olacağını düşünürüz. Bu tür olumsuz düşünceler kalbimizin daha fazla ve hızlı artmasına neden olur. Bu nedenle yoğun kaygı durumu kaynağı belirsiz şekilde ortaya çıkar. Neler oldu diye sorduğumuzda elimizde somut bir kanıt olmaz. Tehlike beklentisi anlık endişe durumumuzu daha da artırır. Eğer ki karşımıza çıkan bu tür durumlarla başa çıkarsak psikolojik olarak da güçleniriz. Bu tür durumlar olumsuz yaşam koşullarıyla daha kolay mücadele etmemizi destekler. Ancak bu duyguları yoğun olarak yaşarsak tehlike çanları çalar! Bu nedenle kaygımızı kontrol etmemiz gerekir. Bu noktada ortalama uyarılmışlık hali bizim için önemli bir kriterdir. Çünkü bu uyarılmışlık hali bizim hazırbulunuşluk seviyemizi düzenler.
Anksiyete Nasıl Değerlendirilir
Anksiyete durumu bazen bir madde nedeniyle ortaya çıkar. Ancak bazen ortada bir sebep yokken kişi endişelenir. Bu süreçte;
- Kişinin aklından neler geçtiği (düşünce)
- Bedeninin nasıl tepki verdiği (davranış, semptom)
- Neler hissettiği (duygu)
- Hangi durumlarda ortaya çıktığı (olay)
- Problemle baş etme becerileri
- Danışanın endişe durumuna yönelik yorumu
- İlk nasıl ortaya çıktığı ve nasıl fark ettiği
- Azaldığı durumlarda kendisine neler söylediği
- Nasıl kontrol altına aldığı
- Kişinin hayatına nasıl devam ettiği gibi genel değerlendirme kriterleri dikkate alınır.